TÜZEL KİŞİLİK PERDESİNİN ARALANMASI

                                     

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 125. Maddesinde, ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz oldukları ve Türk Medeni Kanunu 48. Maddesi kapsamındaki haklardan yararlanabilecekleri, borçları üstlenebilecekleri ifade edilmiştir.

Dolayısıyla ticaret şirketleri, istisnalar hariç olmak üzere şirket malvarlığının aktif ve pasiflerinin sahibi tüzel kişiler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Tüzel kişiliğin bu malvarlığı, kendine özgü, bir amaca yönelik kullanılan, tüzel kişiliği oluşturan kişilerin malvarlığından tamamen bağımsız olmalıdır. (1)

Tüzel kişiğin malvarlığının, kendisini oluşturan gerçek kişilerin malvarlığından bağımsız olması gerektiğini ifade eden prensibe “mal ayrılığı” ya da “malvarlığının bağımsızlığı” prensibi denilmektedir. Bu ilkenin gereği olarak, tüzel kişilik ile kişiliği oluşturan kişiler arasında bir perde çekilmiştir.  Dolayısıyla tüzel kişilik çatısında toplanan ya da tüzel kişiliği oluşturan gerçek veya tüzel kişiler , oluşturdukları tüzel kişiliğin borçlarından sorumlu olmayacaktır. Üçüncü kişiler muhatap oldukları tüzel kişilik bir perde olarak kullanıldığında, perdenin arkasındaki üye ya da ortaklara ulaşamamaktadır.(2)

Ancak bu prensibin her koşulda uygulanmasının, bazı haksız durumların meydana gelmesinin, tüzel kişilik kavramının arkasına gizlenerek, kanuna karşı hile yapmak ya da TMK 2/2de yer alan dürüstlük ve iyiniyet kurallarını çiğnemek suretiyle sözleşme yükümlülüklerinin ihlal edilmesi ya da üçüncü kişileri zarara uğratılmasının da önünü açtığı görülmektedir.

Bu sebeple, istisnai durumlarda perdenin ardındaki kişilerin borçtan sorumlu tutulabilmesi için “mal ayrılığı” ilkesinin istisnası olarak tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi ortaya çıkmıştır. Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gereken haller ise şunlardır:

      1.Alanların birbiri içine geçmesi ile tüzel kişi ve üyelerini özdeş kılma

Tüzel kişi olan şirket ile şirket ortaklarının veya başka bir tüzel kişiliğin malvarlığı veya alanlarının birbirine karışması halidir. Uygulamada en sık karşılaşılan haldir. Bu halde, hukuki işlemlerin kim tarafından gerçekleştiği tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu durumda tüzel kişilik perdesinin aralanması mümkündür.

      2.Yabancı Yöntemi

Tüzel kişilik perdesinin kaldırılabileceği ikinci hal yabancı yönetimdir. Bu durumda şirketin faaliyetleri şirket çıkarları yerine başka çıkarlar gözetilerek yönetilmektedir. Bir başka ifadeyle, tüzel kişi ile şirkete hâkim olan kişilerin, ortakların ya da grupların menfaatlerinin çeliştiği durumlarda yabancı menfaatin üstün tutularak, tüzel kişiliğin yabancı menfaat için kullanılmasını ifade etmektedir. Böylece yönetici hâkim ortağın çıkarları korunurken diğer ortaklar ve alacaklılar zarar görmektedir.(3)

      3.Özkaynak Yetersizliği

Tüzel kişiliklerin, faaliyet alanlarını gerçekleştirmeye yetecek sermayeleri olmamasına rağmen, bu durumu üçüncü kişilerden gizleyerek varlık hacimlerinin yüksek gösterilmesi durumunda, pay sahibi şirket ortaklarının “sınırlı sorumluluk ilkesi” nin istisnası olarak tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi uygulanabilecektir.

Ancak hemen ifade etmek gerekir ki; bu teorinin son çare olarak görülmesi, ancak ve ancak istisnai ve sınırlı durumlarda, titizlikle uygulanması gerekmektedir. Bu sebeple tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi, dar yorumlanması gereken bir teoridir. Aksi taktirde, tüzel kişilere “mal ayrılığı” ilkesi çerçevesinde tanınmış olan güvence örselenmiş olacak ve büyük mağduriyetlerin doğması kaçınılmaz hale gelecektir.

"....Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” ana kuralın istisnası olarak ancak belirli ve sınırlı durumlarda “sakınılarak” uygulanması gereken bir yoldur..... Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi”nin belirli ve sınırlı durumlarda sakınılarak kullanılması gereken bir yol olduğu ve somut uyuşmalık bakımından perdenin aralanması koşullarının oluşmadığı nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....  (Yarg.11.HD 2017/2384 E., 2019/2653 K.)"

Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinin uygulanması 3 şekilde yapılmaktadır.

       1. Tüzel Kişilik Perdesinin Düz Kaldırılması

Tüzel kişilik perdesinin düz kaldırılması halinde, tüzel kişinin borcundan; şirketin dışında ortakların da sorumlu tutulmaktadır.

       2. Tüzel Kişilik Perdesinin Ters Kaldırılması

Tüzel kişilik perdesinin ters kaldırılmasında da, ortağın borçlarından şirketin sorumlu tutulmasıdır.

       3.Tüzel Kişilik Perdesinin Çapraz Kaldırılması

Tüzel kişiler arasında hısımlık ilişkisi bulunmaz. Bununla beraber doktrinde ve Yargıtay kararlarında iki şirket arasındaki bağlantıdan hareketle şirketlerin kardeş şirketler olabileceği kabul edilmektedir.(4) Çapraz kaldırmada, aynı ana şirkete bağlı yavru şirketler arasındaki perdenin kaldırılması söz konusudur. Önce yavru şirketlerden biri ile ana şirket arasındaki perde kaldırılarak ana şirkete ulaşılmakta, daha sonra ana şirket ile diğer yavru şirket arasındaki perde kaldırılmaktadır. (5) Böylece, kardeş şirketlerden bir tanesinin borcundan, diğer kardeş şirketler de sorumlu olabilmektedir. Tüzel kişilik perdesinin çapraz kaldırılması yalnızca ana ve kardeş şirketler arasında değil, grup veya holding sistemi içinde yer alan kardeş şirketler arasında da söz konusu olabilmektedir.

                                                                                     ORGANİK BAĞ KAVRAMI

Organik bağ kavramı, temelini TMK 2/2’den alan; Yargıtay’ ın tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ile alakalı kararlarında sıklıkla değindiği, üzerinde durduğu bir kavramdır. Kavram ile ilgili bir tanım yapacak olursak organik bağ; iki tüzel kişi ya da ortakları, üyeleri arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. Yargıtay da bu kavrama atıf yaparak, şirketlerin borçtan sorumluluklarını genişletici kararlar almıştır.

İki tüzel kişilik ya da ortakları arasında bir ilişkinin varlığından söz edebilmemiz için, bazı kıstasların mevcudiyeti gerekmektedir.

Bu kıstasları şöyle sıralayabiliriz:

- Borçlu şirketin ticari defterleri ya da bir kısım diğer belgelerin, davalı şirkette bulunması

- Şirketler arasında devir ilişkisi olması

- Şirket yöneticilerinin aynı kişi olması ya da ortakların arasında akrabalık bağı bulunması

- Faaliyet alanlarının, müşteri çevrelerinin aynı ya da ayniyet teşkil edecek benzerlikte olması

- Tüzel kişiliklerin malvarlığının birbirine karışmış olması

- Kuruluş tarihlerinin aynı ya da birbirine çok yakın tarihli olması

- Aynı adreste faaliyet gösteriyor olmaları

- Şirketler arasında muvazaalı işlemlerin yapılmış olması

Organik bağ, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisine göre daha geniş kapsamlı bir kavramdır. Ayrıca tüzel kişiler arasında yukarıdaki kıstaslarda ifade edilen ilişkilerin bulunması, tek başına tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinin uygulanmasını mümkün kılmamaktadır. Tüzel kişilik perdesinin kaldırılabilmesi için her somut olay kendine özgü olarak ve niteliğine göre titizlikle değerlendirilmelidir. Organik bağ, tek başına tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.

Organik bağ kavramının, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması kavramı ile benzer ve ortak yönleri olduğu kadar bazı farklı yönleri de bulunmaktadır. İnceleme konumuz açısından organik bağ ile perdenin çapraz kaldırılması arasındaki en önemli fark şudur: Perdenin çapraz kaldırılması yoluna gidilebilmesi için iki şirket arasında iktisadî bütünlük şartı aranırken organik bağın varlığı açısından böyle bir şart aranmamaktadır.(6) Bu sebepten, organik bağın ispatı alacaklı açısından daha kolaydır. Organik bağın varlığı, tanık beyanları ile dahi ispatlanabilir.                                                                                                                     

                                                                                                                                                                  

                                                                                           KAYNAKLAR

  1. (Antalya, Gökhan: Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması Teorisi, Erol Ulusoy (Editör), I. Uluslararası Ticaret Hukuku Sempozyumu, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul, 2008, s. 146.).

       2.[Ulusoy, E.: Şirketler ve Bankacılık Hukukunda Kapsama Alma ve Sorumlu Kılma Amacıyla Tüzel Kişilik         Perdesinin Aralanması, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması I. Uluslararası Ticaret Hukuku Sempozyumu (Editör:         Ulusoy, E: T Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sempozyum Kitabı, İstanbul, 2008, s. 352 vd).

       3.Geniş bilgi için bak. Yanlı, s. 119 vd.; Sağlam’a göre tüzel kişi üzerinde belirli bir grubun hâkimiyet kurması da             tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını gerektiren bir başka sebeptir (Bak. Sağlam, s. 157). 

       4.Y.15. HD. 23.01.2001 T., 2000/5126 E., 2001/399 K.

       5.Yanlı, s. 40.  

       6.Öztek / Memiş, s. 209 – 211.